2008/09/01

(41)9.8.2008.KİM GAVUR? RUSLAR MI, YOKSA GÜRCÜ RECEP Mİ ?

GÜRCÜ RECEP’İN DESTEKLEDİĞİ FAŞİST GÜRCÜSTAN YÖNETİMİ, GÜNEY OSETYA’YA SAVAŞ AÇTI. AKP'LİLER DÜŞMAN SAF'DA!. RUSYA İSE KARDEŞLERİMİZİN SAFINDA!.. SORUYORUZ, KİM GAVUR?
Namusunu korumaya devam etmekte olan Abhaz ve diğer Kafkasya Kökenli kardeşlerimiz!
21 mayıs 1989’dan beri diaspora'daki "durum" ve “ne yapılmalı” konuları, Kafkasyalılar Birliği olarak, yazılmaya başlanılmış ve anlatılmaya devam edilmektedir.
O günden bugüne, Türkiye'den Abhazya'ya, Adige'den Çeçenistan'a, Suriye'den Bulgaristan'a, Moskova'dan Avrupa'nın çeşitli şehirlerine kadar olan, geniş bir coğrafya'ya ulaşılmıştır. Türk ve Kürtlerle ve diğer ülkelerin devrimci örgütleriyle de görüşülmüş ve dostluk ilişkileri kurulmuştur. Diaspora'da ki çalışmalarımızın büyük bir bölümü (politika ve örgütlenme önerilerimiz) 1990'dan başlanarak, "birileri" eliyle, “Anavatana” iletilmişti.. Fakat bu bilgiler, "aracılar" tarafından kendi çıkarları için kullanılmış, yazılarımız gerçek yetkililere ulaştırılmamış ve "sümenaltı" edilmiştir!. Daha sonra ki süreç de ise; diaspora'dan alınan yanlış, eksik ve "çıkar gruplarının verdiği bilgilere" göre hareket edilmiş, diaspora’da halkımızın çıkarına olmayan, perspektifi yanlış pragmatik politikalar ve “suni yapılar” geliştirilmiştir.. Abhaz ve Adige vatanseverleri, bütün yanlışlıklara rağmen, "söylenenleri, saygısızlık sayılmasın, elaleme rezil olunmasın” diye yapmışlardır.. Bizler o nedenlerden dolayı, "diaspora'daki yapıları" düşünsel ve örgütsel planda “ezip geçmedik." Sonuç da ne oldu? Örgütsüzlüğe ve ulusal politikasızlığa "mahkum edilen" Kafkas diasporası, "Türkiye'yi satmakla mükellefim" diyen, bir Faşist Gürcünün peşine takılarak, ona oy vermeye itildi.. Ve bugün AKP hükümeti, politik olarak "zavallı" olanların bu "taktiklerinden!" dolayı, milyonlarca oy'a sahip, Kafkasya Kökenliden hiç çekinmemekte ve o nedenle de, Faşist Gürcü yönetimini desteklemeye devam etmektedir..
Bütün bu geçmiş olaylardan ve şu anda Güney Osetya'ya yapılan saldırılardan sonra, sıra Abhazya’ya da gelmesin diye; “artık yanlış yapanlara, sabır gösterme zamanı bitmiştir” diyoruz.
“Korkaklardan, politik bilinci yerlerde sürünenlerden, hayatı boyunca emirkulu olmaya alışık kişilerden, Türkiye'yi de satmakta olan AKP hükümetine ses çıkartamayanlardan ve hatta onlarla birlikte hareket edenlerden, Anavatanımız Abhazyadır diyemeyenlerden yönetici de olamaz, Thamate de olamaz” diyor ve Diaspora'daki tüm korkak ve işbirlikçileri HAİN ilan ediyoruz.. Ve onlara diyoruz ki; "gidin Bodrum'da veya Arabistan'da -benzeştiklerinizle- onlar gibi yaşayın!. Abhaz ve Adige kelimelerini de, bir daha ağzınıza almayın..
Bizler; Çarlara da, Osmanlıya da, Staline de Kafa tutanların torunlarıyız.. Örgütlenmeyi de, örgütlemeyi de, intikam almayı da çok iyi bilenlerdeniz.. Bizim dedelerimiz, göbeğinden "hırsızlık düzenine" bağlı olanlardan değillerdi.. Dedelerimizin kaybetmekten korktukları Milletvekillikleri, Müdürlükleri, Emekli maaşları, ayrıcalıkları, Fabrikaları, Otelleri, Firmaları, Apartmanları, "kariyerleri" yoktu. Onların sadece Vatanları, şerefleri ve namusları vardı. Tüm yaşamları, bu değerleri korumakla geçmiştir.. Şimdi ki Thamate diye, ortalıkda "dolaşanların" çok azı, dedelerimizin sahip çıktığı değerlere maliktirler!.
Abhazya’da, Türkiye’de ve Avrupa’da yıllardır yaşanan olaylar, bizlere çok “şeyler” öğretmiş ve bunlar da, ulusal ve sınıfsal kinimizin daha da keskinleşmesine sebep olmuştur.. O nedenle de "kaypaklar, korkaklar, pasifistler, düğün abazaları ve düşmanlarımız" bizi sert ve sekter bulmaktadırlar.. Oysa dostlarımız bizleri, "fazla demokrat" olduğumuzdan dolayı devamlı uyarmaktadırlar!.
Bizler sömürüye, hırsızlara ve ahlaksızlara karşı olan, ilkelerine ölümüne sadık, kararlı ve cesur insanları örnek almaktayız.. Bizim saygı duyduğumuz kişiler, bedel ödemeye de, ödetmeye de hazır olanlardır. Bize, doğru ve somut hedefleri gösterenler, önem verdiğimiz kişilerdir.. Baş düşmanımız AKP hükümeti ve onun birebir desteklediği Gürcüstan'ın Faşist yönetimidir. Bunların ismini açıkça söylemeyenlere, onlarla hareket eden kişileri yönetimlere alıp, destekleyenlere Biz, işbirlikçi HAİN diyoruz..
Ve bizim insanlarımız, doğru bir şey duyduğunda KORKMAZ. Tam tersine sevinir. Kendisine yanlış bilgi vererek, kandıranlara ise kızar. Kendisinden tecrübeliler için “Benden daha ileride” diye düşünüp, kıskanmazlar. Küçüklük kompleksine de kapılmazlar. Doğru olarak kabul ettiğini, içselleştirir ve ona göre davranır. Tanıdıklarını da aydınlatmaya çalışır ve namuslu insanları örgütler. "İkiyüzlü ve korkak kişiler ise, özde değil, sözde Abhazdırlar."
O nedenle bunlar, mücadelenin hangi zorlukları ve tehlikeleri bünyesinde taşıdığını, öğrendiğinde; ulusal-demokratik içerikli çalışmaların, bir hobi olarak yapılamayacağını anladığında korkar ve hemen kaçarlar. Korkaklığını gizlemek için de, sağa sola çamur atar veya türlü bahaneler ileri sürerler.. Bu "kişiler" asimile olmuş Mutantlar veya geçici yol arkadaşlarıdırlar.. Yiğit kişiler, namuslu olanlarla birlikte, namussuzlara karşı dikilir.
Namussuzlar, cesur insanlarımızın yanında görünmekten bile korkarlar. Bunlar zaten bizden değildir. Onlar çok eski zamanlarda başka milletlerden esir alınıp asimile edilerek köle yapılanların devamıdır.. Ve "Köle Dedelerinin kişiliksizleştirilmeleri" sonucunda oluşan, yüzlerce yıllık tavır alışkanlıklarını, iradeleriyle bastıramadan, taşımaya devam edenler, dün birine, bugün başkasına, yarın da diğer kişiye biat ederler ve bu davranışları çok doğaldır." Köle; güçlü gördüğünün emirine girendir.. Köle; şerefini ve namusunu paraya satabilendir.. Köle; "doyduğum yer, vatanımdır" diyen "Vatansızdır." Köle korkaktır..Onun için BİZ; "sadece vatanı için savaşan ve vatanı için kalbi çarpanları, Asil" olarak kabul etmekteyiz..
Bizler, kanımızda var olan -bütün iyi nitelikleri- pratik yaşamında "koruyan" ve yaşatmaya devam eden kardeşlerimizle birlikte olmaktan gurur duyanlardanız..Bizler, diaspora'daki tüm namuslu kalmayı becerebilmiş Kafkasya Kökenlilerle omuz-omuz'ayız.. Dünyadaki tüm namuslu insanların da dostuyuz. Bizler, Abhazya’ya ve Güney Osetya'ya düşmanlık yapmaya devam eden AKP'lilerin, soyguncu partilere insanlarımızı peşkeş çekmeye devam edenlerin ve hainlerin ise, karşısındayız..
Anavatanımız Abhazya ve Güney Osetya’nın Faşist Gürcü yönetimlerine karşı nihai başarısı, içimizdeki hainlere karşı uygulanacak olan teşhir, tecrit ve tenkil'e bağlıdır..
Diaspora -hainlerden arındırılıp- sülalelerin birliği bazında toplanmalıdır.. Bu birliğin hiyerarşik yapısı; ekonomik, siyasi ve örgütsel olarak, Kafkasya kökenlileri temsil eden legal güç'ünü yaratmalıdır..
Bu güç, genel ve mahalli seçimlerde, sivil toplum kuruluşlarının kongrelerinde bağımsız adaylar koyarak veya demokrasi güçleriyle üzerinde anlaştıkları kişilerle seçimlere katılacaktır.. Bu yöntemle elde edilen mevziler sayesinde, Anavatanımıza yönelik "istediğimiz düzeyde" beklenen siyasi, ekonomik ve kitle desteğinin yolu da, açılmış olacaktır..
Gerici-Faşist ve sahtekarların doluştuğu partilerin Türkiye'yi ve Bizleri "satma" çabalarına son verilmesi için, bizim de örgütlü olarak siyaset sahnesinde ve hayatın her alanında olmamız gereklidir.. Çünkü Türk devletinin, Türk Vatanseverlerince yönetilmesini sağlamak, büyük ve güçlü bir devletin "bizimle" birlikte olması demektir..
Bu durumun yaratılması, Abhazya'nın ve Güney Osetya'nın geleceği açısından çok önemlidir ve ŞARTTIR.. Çünkü,Türkiye'nin yardım etmeyeceği, Faşist Gürcü yönetimleri, hiçbir zaman ülkelerimize saldırmaya cesaret edemeyecektir..
Türkiye, Türk vatanseverleri eliyle, Atatürk zamanında olduğu gibi, saygınlığı olan bir Devlet kimliğine tekrar kavuşturulduğunda, ABD ve AB ülkeleri de, güçlü Türkiye'ye saygılı olacaklar ve onun tercihlerine karşı çıkamayacaklardır..
Bu görevlerimiz gündemdeyken, şimdi, Güney Osetyalı kardeşlerimize yapılan Faşist Gürcü saldırılarına da, cevap vermeye başlamak zorundayız. Bunları; Vatanımıza ve kardeşlerimize olan borcumuzdan dolayı yapmak mecburiyetindeyiz..Parmağında, tetik veya Bombanın pimini çekebilecek gücü olan her yaştan kadın-erkek, genosid amacı güden Gürcü Faşistlerini ve yandaşlarını geriletmek, sindirmek veya cezalandırmak için, harekete geçmelidir.
Abhazya’nın ve Güney Osetya’nın bağımsızlığının “garantilenmesi” için, “önerilen plan” şudur:
1. Maddi ve özel durumu müsait olan Gönüllüler, savaşa katılmak üzere Güney Osetya’ya gitmelidir. Gönüllü olduğu halde, parası olmayanlar, Abhaz ve Adige geçinen para babalarından gerek duydukları kadar ALMALIDIRLAR!. Güney Osetya'ya gidemeyenler, derneklerimiz ve diğer kurumlarımızla birlikte çalışmalıdır..
2. TÜRKİYE'nin ve ABHAZYA’nın düşmanı, AKP hükümeti yıkılmadan, Faşist Gürcülerin saldırıları bitmeyecektir.. Bu tespitten yola çıkılarak, Türkiye’deki tüm vatansever güçlerle, AKP karşıtı eylem planları yapılmalıdır.. 3. Gürcüstan’a askeri, ekonomik ve siyasi alanlarda yardım etmeye devam ederek, kardeşlerimizin ve çocuklarımızın katledilmesine sebep olan, bütün AKP'lilere, "Kafkasyalı şiddet" tattırılmalıdır..
4. AKP'lilerin Okulları, Öğrenci yurtları, Dershaneleri, İşyerleri, Televizyon ve Radyoları, gazete ve Dergileri, Matbaaları, Bankaları, Firmaları, Fabrikaları, Mağaza ve dükkanları, Evleri, Arabaları, Kamyonları, Benzin istasyonları, Gemileri, Uçakları, Otelleri ve diğer tesisleri "çalışamaz hale" getirilmelidir.5. Gürcüstan’a mal götürüp- getiren TIR’lara "ambargo" konmalı, işe devam etmeye kalkışan TIR'cılar "ikna" edilmelidir..
6. Gürcüstan bayraklı Tankerlerin, Boğazlardan "geçmesi" önlenmelidir..7. Gürcüstan’a para kazandıran veya kazandıracak olan, Petrol ve Doğalgaz boru hatlarının, Demiryollarının, Havaalanlarının ve Limanlarının işlemesi, "engellenmelidir.."
Bu eylemler; AKP hükümetinin, Gürcüstan’a vermekte olduğu desteklerden vazgeçtiğini açıklayıp, “Abhazya ve Güney Osetya ile derhal barış” teklifimizin, Faşist Gürcü yönetimince de kabul edilerek, antlaşma imzalandığı zaman, durdurulmalıdır..
Litvanyalılar, Letonyalılar, Estonyalılar, Çekler, Slovaklar, Hırvatlar, Bosnalılar, Slovenler, Makedonyalılar, Kosovalı Arnavutlar ve Kıbrıslı Türkler devletlerini kurmuşlardır..
Irak'da Kürtler "katledilmesin" diye, korunmuşlar ve şimdi de devletlerini yaratmalarına yardımcı olunmaktadır..
Abhazya'lıların ve Güney Osetya'lıların yok edilmemek için savaşmaları ve kendi devletlerinin bağımsızlıklarının kabul edilmesi için verilen mücadeleleri neden "ayrılıkçılık" olarak suçlanmakta ve bağımsızlıkları neden kabul görmemektedir?.
"Gürcüstan'ın toprak bütünlüğü" saçmalığını ileri sürerek, dün Abhazya'yı ve bugün de Güney Osetya'yı kana bulayan Faşist Gürcü yönetimini destekleyen AKP hükümetinin başı Gürcü Recep, Sırbistan'ın da, kendi "toprak bütünlüğünü tekrar sağlamak" adına, Tanklarla Kosova'ya girip, şehirleri bombalayarak, işgal etmeye kalkışması halinde, Sırbistan'ın da "toprak bütünlüğünün korunmasından" bahsedecek midir?
Demokrasi ve insan haklarından bahsedenler; hiçbir devlet geleneği olmayan Kosova'yı , bağımsız devlet olarak kabul edip, tanımıştır..
1200 yıllık Devlet geleneğine sahip Abhazya ve Güney Osetya devletleri de, "ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkı" ilkesinden yola çıkarak, bağımsızlıklarını ilan etmişdir.. Bu devletlerin uluslararası camia'ca tanınmaması, haksızlıktır ve politik ahlaksızlıktır..
Bu devletler, Faşist Gürcü yönetimince, katliama maruz bırakılan, Abhazya ve Güney Osetya halklarını destekleyeceklerine, Gürcü Faşistlerine yardım etmeye devam ederek, çifte standart uygulamaktadırlar..

Kafkasya Kökenli bütün namuslu insanlarımız! “Anavatanım Abhazyadır” diyen Yiğitler!
Gün, Faşist Gürcü yönetimine ve onların destekcisi AKP'lilere karşı, her yöntemi kullanma zamanıdır..

Eşref Abaza
(e.abaza@web.de)09.08.2008

Hiç yorum yok: