14 Ağustos 1992'de Şevardnadze iktidarı "Gamsahurdiya taraftarlarınca kaçırılanları kurtarmak amacıyla hareket ettigini" ileri sürerek, askeri birliklerini, 23 Temmuz 1992'de bağımsızlığını ilan etmiş olan ABHAZYA CUMHURİYETİ'ne saldırttı.
Bu insanlık ve hukuk dışı olay -bu güne kadar- Rusya Federasyonu ve TC devleti tarafından görmezlikten gelinmiş ve ortaya çıkan durumu ise, çıkarlarına göre kullanmaya bakmışlardır.
TC'de yaşayan halkın güvenini; özellikle pahalılığı ve işsizliği önleyemediği için, kaybeden koalisyon hükümeti, PKK'nin önderliğinde yürütülen Kürdistan Ulusal Kurtuluş savaşının getirdigi ekonomik, politik ve moral sarsıntıların altında, ezilmiştir.
Eli kanlıların dostu DEMİREL ve ortağı sahte demokrat İNÖNÜ, iktidarlarını devam ettirebilmeyi "Türk ırkçılığının körüklenmesine, Karadeniz Ekonomik İşbirligi Projesinin sonuçlarını, Avrupa Ekonomik Topluluguna girebilmek için kullanabilme umutlarına, dağılan Sovyetler Birligi'yle ilişkilerini gelişti-rerek yeni pazarlar bulmaya, Türki devletlerin mal varlıklarının talanına ve onları uluslararası platformlarda kendi çıkarına uygun olarak kullana-bilmeye" bağlamıştır. İşte bu nedenlerden dolayıdır ki; TC devleti hükümeti, Azeri-Ermeni meselesine el altından müdahale ederek, Gürcüstan üzerinden Azerilere yardım etmektedir.
Temmuz ayında İstanbul'da yapılan, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Projesi toplantısından sonra, bazı isteklerini elde edemeyen, DEMİREL, o sırada TC'de olan ABHAZYA Reisicumhuru ARZINBA'yla görüşmeyerek, TİFLİS'e gitmiş ve "ARZINBA'yı tanırız" şantajını yaparak, yeni tavizler kopartmıştır.
Buna karşılık da; Şevardnadze, DEMİREL'den ABHAZYA meselesine karışmayacağı ve ARZINBA' yla da görüşmeyeceği“ garantisini almıştır.
Bu noktadan itibaren; TC Koalisyon hükümetinin ve Gürcü devletinin ortak politikaları ile, ABHAZYA'nın ve biz KAFKASYA KÖKENLİLER'in ulusal çıkarları çatışmaya başlamıştır..
TC devleti, bu ülkede yaşayan bizlerden t921'den beri, örgütlü bir tavır görmemiştir!. Çünkü TC. devletinin geleneksel "Havuç ve sapa politikası" aydınlarımızın ve Thamate'lerin büyük bir bölümünü sindirmiş ve "düzene uygun" hale sokmuştur.
Derneklerimizde düzenin bozukluklarına değinilmesine, demokrasi güçleriyle birlikte hareket edilmesine karşı çıkılmış, insanlarımıza politik bilinç verdirilmemiş, Dernekler dışında halkın kendi özgücüne dayanacak ve halkımızın çıkarları için çalışmalar yapacak bir örgütün kurulması engelletilmiş ve sonuç da Kafkasya kökenliler; kendileri için değil, başkalarının çıkarına olan, politikalar için koşar duruma düşürülmüşlerdir.
İşte, TC devletinin bugünkü koalisyon hükümeti de, bütün bunları bildiği içindir ki, rahatlıkla anavatanımıza saldırılmasına ve kardeşlerimizin öldürülmesine onay vermiş, meselemizi sessizlikle geçiştirmeye kalkmıştır..
Eline kan bulaşmış DEMİREL'e, koalisyon ortağı sahte demokrat İNÖNÜ'ye ve Hikmet ÇETİN gibi, kendi halkına ihanet etmiş kişilere, methiyeler yazıp, bu hükümetin anti-demokratik uygulamalarını “bizi ilgilendirmez deyip" görmezlikten gelinerek, onlardan yardım istendiğinde, işlerin "hemencecik kolayca" yoluna gireceğini bekleyen, iyi niyetli insanlarımız! Böyle düşünmek yanlıştır. Çünkü onlar sadece "size bundan sonra oy yok, bunun hesabını soracağız" seklindeki üslubdan anlarlar.
“Kürtçe konuştu“ diye, Kürt milletvekilIerini Parlamento'da tartaklayanlar, ne oldu da, Kürtçe okuma yazmaya bile serbestlik tanıdılar? Kürtlere ve bize 69 senedir kanunen yasak olan bu doğal haklar, şimdi ALLAH'dan vahiy geldiği için mi verildi sanılıyor? Bu HAKLAR; Kürtlerin onbeş yıldır yaptıkları mücadele ve binlerce şehit pahasına alınmıştır.
Bu namuslu insanların, haklı mücadelesine eli kanlı DEMİREL'in gözlüğüyle bakıp, PKK'ye düşmanlık besleyen kişiler, bugün onların sayesinde alınan bu haklardan yararlanarak, rahatlıkla kendi dilinde okuyup yazabilecekler. Şimdi bunlar utanmayacaldar mı “ÇERKESİM“ demeye!
Kürtler binlerce yıldır bulundukları kendi vatanlarında; Türk milletiyle beraber, hak ve yönetme eşitliği temelinde, ulusal kimlikleriyle yaşamak istedikleri için, işkencelere tabi tutulup, hergün insanları öldürülürken, bu topraklara geleli daha bin sene olmayan Türk ırkçılarını korumak, onların hepimize uyguladıkları asimilasyonist politikalarını savunmak bize mi düştü?
Eğer bu bize düşüyorsa, hangi gerekçeyle ABHAZYA'nın Gürcülerce işgal edilmesine karşı duracağız?
TC koalisyon hükümetinin Kürtlere yaptıklarını, bugün GÜRCÜ devleti de bize yapıyor ve ABHAZYA'nın kendilerinin olduğunu iddia ediyorlar!
Bütün bu gelişmelere karşı; minicik dünyasına ve çok önem verdiği kariyerine bir hal gelmesinden korktuğu için, bildiklerini anlatmayan, sadece boş sözler söyleyerek, herkese mavi boncuk ve gülücük dağıtan, TC devletinin politikasının, haklı olduğunu yayan entellektüeller ve uşak ruhlular, halen ortalıkda dolaşıp boy gösteriyorlar.
Vatanımızı ve de halkımızı; para ve kariyer elde etmek için, TC devletine peşkeş çekenler! Kişiliğinizde ki korkaklık, yılgınlık, inançsızlık, pasiflik ve uşaklık ruhunu insanlarımıza aşılamakdan vazgeçiniz!
Politika canı sıkılanın, oynayacağı oyunlardan değildir. Politika ticaret yapmaya ve hele hele “Apsuva katolosu“ yapmaya, hiç benzemez. Bunun sonunda, İŞBİRLİKÇİ, ULUSAL HAİN damgası yeyip, işyerlerinin tahrip edilmesi veya beyne iki kurşun sıkılması da vardır.
Sizler çok iyi bilirsiniz ki, KAFKASYALILARIN ELİNDEN KURTULMAK ZORDUR !
Onun için sizleri uyarıyoruz! Ortadan çekilin!
Gerçek Kafkasyalılar'ın bulunulan ülkelerde ve Anavatana dönme süreci içinde yapacağı çok işler vardır. Bunlar ciddi görevlerdir. Bu nedenle;
TÜM NAMUSLU KALMAYI BECERMİŞ KAFKASYA KÖKENLİLER, KAFKASYALILAR BİRLİĞİNİN SAFLARINDA BİRLEŞİNİZ !
BULUNDUĞUNUZ ÜLKELERDEKİ, DEMOKRASİ GÜÇLERİYLE BİRLİKTE HAREKET EDİNİZ !
ABHAZYA'YA HER TÜRLÜ YARDIMI ÖRGÜTLEYİNİZ !
DÜŞMANLARIMIZA VE ULUSAL HAİNLERE GEREKEN CEZALARI VERİNİZ !
KAFKASYALILAR BİRLİĞİ
21 AĞUSTOS 1992
BULUNDUĞUNUZ ÜLKELERDEKİ, DEMOKRASİ GÜÇLERİYLE BİRLİKTE HAREKET EDİNİZ !
ABHAZYA'YA HER TÜRLÜ YARDIMI ÖRGÜTLEYİNİZ !
DÜŞMANLARIMIZA VE ULUSAL HAİNLERE GEREKEN CEZALARI VERİNİZ !
KAFKASYALILAR BİRLİĞİ
21 AĞUSTOS 1992
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder